Y Kuşağının Ofis Beklentileri

Teknolojinin getirilerinden biri de farklılaşan yaşam şekilleri oldu. Gün geçtikçe değişen isteklerle beraber, ofis yaşamında da yeni akım yaygınlaşmaya başladı.

Zamanının büyük bir dilimini ofis ortamında geçiren kişiler, süreklilik ve verimliliği artırmak amacıyla ofislerinde köklü değişiklik ihtiyacı hissediyorlar. Evlerinden daha çok ofiste vakitlerinin geçtiğine dikkat çeken yeni nesil çalışanların ofis beklentileri, ev ortamı rahatlığı ve konforunda olmaları yönünde ibreyi döndürüyor. Hem modern hem fonksiyonel ofis alanlarına artan talep doğrultusunda alanlar yaratmadaki artış azımsanmayacak derecede göze çarpıyor.

İster büyük ister küçük olsun, ofis ihtiyaçları göz önünde bulundurulurken çalışanlar arası iletişim, sosyal ortamlar, sosyal etkinlikler ve firmaya duyulan aidiyet hissinin arttırılmasına ve modern çizgilerin ortama renk katmasına dikkat ediliyor.

Global markalara bakıldığında ofis ortamlarının, Y kuşağının beklentilerine göre dizayn edildiği ve bu doğrultudaki tasarımlarda verimin arttığı görülüyor. Tüm dünyadaki nüfusun yüzde 35 ini oluşturan Y kuşağı, yakın yıllarda işgücünün yüzde 75ini oluşturacağı düşünülürse talepleri ciddiye almanın farkına varılması gerekiyor.

Dünyanın en iyi kurumlarının ofis ortamlarını ve konum stratejilerini, Y kuşağının istekleri doğrultusunda planlandığına şahit oluyoruz.

Çalışma hayatında gün geçtikçe daha aktif olan Y kuşağının, yeni çalışama alanlarının şekillenmesinde belirleyiciliği olma özelliği her geçen gün artıyor. Açık ofislerin hızla yaygınlaştığı günümüzde, bazı kaygılarında ortaya çıktığı göz ardı edilmeyecek kadar yüksek sesle dillendiriliyor. Bu kaygılar arasında, gürültü, dikkat bozukluğu ve çalışanlara özel alanların olmaması gibi karşıt seslerinde olduğunu söylemeliyiz.

Peki Y kuşağı dediğimiz, teknolojiyi mükemmel kullanan bu jenerasyonun beklentilerinin neler olduğuna daha yakından bakalım mı?

  • Genç, modern çizgiler taşıyan, dinamik, yaratıcı bir ofis ortamı talep ediyorlar.
  • Sosyalleşebilecekleri spor alanları, oyun odaları, ofis içinde mini bir mutfak, bar, cafe gibi alanların olmasını istiyorlar.
  • Ekip çalışmasına ve iş arkadaşlarıyla iletişimlerine destek verecek opsiyonların varlığını görmek, istekleri arasında yer alıyor,
  • Çalışma alanlarının tasarımlarının, sosyalleşmelerine hız kazandırması Y kuşağı için çok önem arz ediyor.
  • Ofis mobilyalarının kolay taşınabilir olması da tercihleri arasında yer alıyor.

Masa Başı Konsantrasyonu Nasıl Sağlanır

Masa başında çalışırken performans düşüklüğüne neden olan konsantrasyon sorunu ile mutlaka karşılaşmışınızdır. Çalışma saatleri içerisinde kendinizi halsiz, isteksiz, yorgun hissediyor olabilirsiniz.

Yapılan araştırmalarda konsantrasyon sorunu çeken insanlarda genellikle beslenmeyle alakalı, yolunda gitmeyen şeylerin olduğu gözlemlenmiştir.

Geceden itibaren aç kalan metabolizmanın sabah uyandığınızda hızının düştüğünü belirten uzmanlar, bünyeyi canlandırmak için sağlıklı gıdalardan oluşan bir kahvaltı ile güne başlamanın konsantrasyonunuzu artırmada en iyi yöntem olduğunu söylüyorlar. Kahvaltı yapmadan masa başında işe başladığınızda her geçen süre metabolizmanızın daha da yavaşlamasına sebep olmaktadır.

İsterseniz konsantrasyon eksikliğine karşı alınması gereken önlemlere sırasıyla göz atalım:

Gün içerisinde kendinizi sürekli bitkin ve isteksiz hissediyorsanız, vücudunuz susuz kalmış olabilir. Su vücudun en önemli ihtiyaçlarından biridir, susuz kalan vücudun tek şikâyeti halsizlik olmakla kalmayıp böbrek fonksiyonları, vücut ısı dengesi, kan dolaşımı, atık maddelerin atılması ve besinlerin taşınmasında problemlere neden olabilir.

Çay ve kahve tüketirken dikkat edin, zira bunların fazla tüketimi bazı vitamin ve mineral emilimlerini bozmaktadır. İnsan, iş yerinde belki de farkında olmadan aşırı miktarda tüketilen çay ve kahvedeki tanen ve kafeinden negatif etkilenir. Bu nedenle vücut için faydalı olan yeşil çay, beyaz çay veya diğer bitki çayları tüketmeyi tercih etmek daha doğru olacaktır.

Ara öğünleri, beslenme şekliniz haline getirmekle uzun süre aç kalmayı engelleyerek kan şekerinin düzenleyebilir ve vücut için gerekli enerjinin sağlanmasını, metabolizma hızının yükselmesini temin edebilirsiniz. Böylelikle gün içerisinde daha zinde ve işinize daha konsantre olarak devam edersiniz. Üstelik uyku bozukluğu, bitkinlik ve isteksizlik sorunlarını engellemiş olursunuz. Bu ara öğünler, kendiniz hazırlayabileceğiniz tüketmesi kolay atıştırmalıklar şeklindeki ceviz, fındık, kuru incir ve kayısı gibi enerjisi ve faydası yüksek gıdalar olabilir. Seçtiğiniz bu değerli besinler, siz masa başındayken dikkatinizi toparlamaya, hızlı düşünmeye sevk edecek özelliklere sahiptirler. Eğer odaklanmak gerektiren bir konu üzerinde çalışıyorsanız, yarım avokado tüketerek hafıza ve konsantrasyonunuzu arttırabileceğinizi söylemek isteriz.

İş Yaşamınızı Düzenleyen Uygulamalar!

Teknolojinin yaşantımızı nasılda kolaylaştırdığını kimse inkâr edemez. Hayatımızın her alanında son derece etkili teknolojik gelişmeler baş döndürücü hızıyla yansımalar yapmaya devam ederken, özellikle iş yaşantısının akışını düzenleyen programlarla rakiplerinizin bir adım önüne geçebilir, en kıymetli kavram olan zamanı en iyi şekilde kullanabilirsiniz.

Artık masanızın başına geçmeden, ofis dışında olduğunuz zamanlarda maillerimizi kontrol edebilir, notlarınıza yenilerini ekleyebilir veya çalıştığınız proje hakkında işlem yapabilirsiniz. Çok kısa sürede akıllı telefonlara indirilebileceğiniz uygulamalarla işlerinizi düzenleyebilirsiniz.

İşte bu uygulamalardan bazılarını sizler için araştırdık:

Wunderlist: Bir şirkette yapılacaklar listesine iş yükümlülüğü olan her çalışanın ulaşmasını sağlayan ekip çalışmasını destekleyen uygulama ile zaman yönetimi yapmak bir telefon kadar uzağınızda olacak. Wunderlist uygulamasında gün içerisindeki yapacağınız işleri listeleyebilir bunları kısa notlar halinde ya da detaylı şekilde yazabilir ve bunları ekibinizle uygulama üzerinden paylaşabilirsiniz.

Timeful: Bu uygulama tam olarak yapay zekanın takvimle buluşmasıdır desek abartmış olmayız. Görev yönetimi amacıyla yazılmış olan bu uygulama ile iş hayatınızda yükümlülüğünüzü hafifletebilirsiniz. Rutin görevlerinizi kaydettiğiniz takdirde, bunları öğrenebilen Timeful uygulaması sizi yapmanız gereken işleriniz hakkında uyarabiliyor.

Pocket: İnternet sayfaları arasında gezinirken kaydetmek istediğiniz içeriklerin linklerini kaçırmadan Pocket uygulamasındaki listeye tek dokunuşla ekleyebilirsiniz. Daha sonra bu linklere ulaşmak istediğinizde telefon, tablet ya da bilgisayarınızı kullanarak erişebilirsiniz. Böylece internette işinizle ilgili içerikleri yeni baştan aramadan ve unutma ihtimali olmadan kolaylıkla istediğiniz zaman erişim imkanına sahip oluyorsunuz.

Mailbox: Maillerinizi tek bir uygulama üzerinden yönetme imkanı tanıyan ve yoğun çalışama hayatınıza fevkalade kolaylık getiren uygulamadır. Mailbox sayesinde hem iş mailinize hem de özel mailinize gelen tüm mailleri tek bir platformdan cevaplama imkanı buluyorsunuz. Mailbox ile size gelen mailler iş veya özel mailler çatısı altında ayrı renklerde gösterilerek size kolaylık sağlıyor.

Evernote: Özellikle toplantılar için yazılmış bir uygulama olan Evernote sayesinde kolayca notlar alabiliyorsunuz. Toplantılarınızda notlarınız arasına ses dosyası, video veya fotoğraf da ekleyebilirken aynı zamanda notlarınızı bulut ortamında saklayabiliyorsunuz. Daha sonrasında da kayıt niteliğindeki notlarınıza bilgisayar ve tabletten de ulaşabiliyorsunuz.

Home Ofis Çalışmak!

Çalışma hayatının zor kısımlarını ele aldığımızda ilk akla gelenler, yoğun tempo, her gün yaşanan trafik yüzünden işe yetişme telaşı ve akşam dönüş trafiğine eklenen yorgunluk ve iş yerindeki olası stres olmaktadır. Birde yaşamın genel yorgunluğu göz önüne alındığında çalışma temposu insanı gerçekten yıpratmaktadır. Son yıllarda özellikle Amerika başta olmak üzere batıda da yaygınlaşan home office çalışama şekli insanlara oldukça cazip gelmektedir. Peki home Office çalışmanın avantaj ve dezavantajları neler? Sizler için araştırdık.

Home Office çalışmak kulağa harika bir fikir gibi gelse de çok planlı çalışmayı gerektirir. Aynı ofiste çalışıyor gibi plan ve programa uymayı gerektiren bu yöntem, avantajları olduğu kadar ilk önce akla gelmeyen ancak yaşandıkça sanıldığı kadar kolay olamayan bir tercih şeklidir.

Önce home Office çalışmanın inanılmaz avantajlarına bakalım. Bir defa çileye dönüşen trafikten kurtulup, zamanı kazanmanın yanı sıra yol masrafından kurtulacaksınız. Ayrıca yemek ve diğer masraflarınızda da ciddi tasarruf ettiğinizi göreceksiniz. Ayrıca ailenize, varsa çocuğunuza daha fazla zaman ayırıp onlarla birlikte vakit geçirebileceksiniz. Daha da güzeli çalışma saatlerine ve ara vermeye kendiniz karar vereceksiniz. Sabahları trafikte geçireceğiniz zamanları koşuşturmaya gerek olmadan geç uyanma lüksüne sahip olacaksınız, üstelik ara verdiğiniz işinize devam etmeye karar verecek olan yine sizsiniz. Zaman ayıramadığınız sosyal hayatınızla daha fazla ilgilenme olanağı sunan home Office çalışma şeklinin ne gibi zorlukları olabilir ki demeyin, hemen söyleyelim.

Çalışma saatinizin olmaması bir dezavantajdır, çünkü bu rahatlık sizi işinizi yapmaya alıkoyan bir dürtüye dönüşebilir. Çalışma arkadaşlarınızın olmadığı home Office de herhangi bir problem karşısında ekip ile birlikte çözebileceğiniz sorununuzda yalnızsınız. Herhangi bir probleme karşı müdahaleye hazırlıklı olmalısınız.

Ev ortamında çalışma konsantrasyonunuzu bozacak birçok unsur bulunmakta. Örneğin bir içerik oluştururken ya da bir programın yazılımı için motive olmuşken eve gelen bir komşu ya da arkadaşa ben çalışıyorum şimdi beni yalnız bırak demek ofistekinden daha zordur. Sık sık çalan kapı zili ya da ailenizin diğer bireylerinin sebep olduğu trafik sizde odaklanmayı zorlaştırabilir.

WhatsApp chat